Kafkasya kökenli bir içecek olan inek, koyun ve keçi sütüne maya ilave edilerek elde edilen kefirin sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.
Bilimsel çalışmalarla kefirin, karaciğer, böbrek fonksiyonları, vücut kan dolaşımı, kalp sağlığı, beyin kan dolaşımı üzerine olumlu etki yaptığı, kireçlenmeyi önlediği, mikroplara karşı koruyucu etkilerinin olduğu belirtilmiştir.
Kefir, bazı bilim insanlarına göre de uzun yaşamın anahtarı olarak görülmektedir. Günde 300-500 ml (2-3 bardak) kefir tüketilmesi bünyeye fazlasıyla yeterli olacaktır.
Kefirin kansere karşı etkisinin bilimsel çalışmalarla da ortaya konulmuş olması bir başka güzel özelliğidir.
Kefir, kanserde önemli bir basamak olan mutasyon diye tabir ettiğimiz DNA’lar üzerindeki kalıcı hasarları azaltarak, kanser oluşumuna zemin hazırlayan kimyasal olayları önlüyor.
Aynı zamanda kanserojen etkisi olan maddeleri etkisizleştirerek anti-kanserojen etki göstermektedir.
Kanserden korunmak ve sağlıklı bir hayat yaşamak için düzenli kefir tüketmek kadar, zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, dengeli ve sağlık beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak da gerekiyor.
Özellikle fazla ilaç kullananlarda ilaçların ve uzun süren tedavi uygulamalarının yan etkilerini önlemek ve iyileşme süreçlerini hızlandırmak isteyenler için uzmanlar başta doğal ev yoğurdu ve kefir olmak üzere probiyotik ve prebiyotik özelliği taşıyan gıdaların tüketilmesini de şiddetle önermektedirler.
Bugün kefirin faydalarından bazılarını öğrendiğinize göre artık kefir içmeyi aksatmazsınız.
Sağlıklı günler dilerim.