GPS ve diğer Küresel Navigasyon Uydu Sistemleri (GNSS), hücresel iletişim ağlarından temel tüketim mallarına, üst düzey askeri sistemlere ve hisse senedi alım satım girdilerine kadar her şeyde kullanılmaktadır. Ancak bu sistemler savunmasızdır: devlet ve devlet dışı aktörler, elektronik harp (EW) yetenekleri aracılığıyla konumlama, seyir ve zamanlama (PNT) verilerine saldırarak modern ordulara, büyük ekonomilere ve benzer şekilde günlük tüketicilere önemli zararlar verebilir.
Son teknolojik gelişmelerle birlikte, bu girişimi yürütmek için kullanılan araçlar ve metodolojiler artık yayılma açısından yüksek bir risk altındadır. GNSS saldırıları uygulanabilir ve yıkıcı stratejik tehdit olarak ortaya çıkıyor.
Çeşitli raporlarda ortaya konulan veriler gelişmiş ülkelerin EW etkinlikleri gözler önüne seriliyor. Bu durum ise gelecek için önemli bir tehdit unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. GPS ve GNSS sinyallerini taklit ederek gerçekleştirilen manüpülasyon işlemleri sonrasında birçok aracın (gemi, uçak, uydu v.b.) hatalı yönlendirilmesi ya da istenilenden farklı bir noktaya yönlendirilmesi gerçekleştiriyor. Ayrıca varolan konumlarında (askeri üs, önemli konum v.b.) yine manüpüle edilerek sanki daha farklı alanlardaymış gibi yayın yapılması sağlanıyor.
Bununla birlikte, bu teknolojilerin düşük maliyeti, ticari mevcudiyeti ve dağıtım kolaylığı, yalnızca devletleri değil, aynı zamanda isyancıları, teröristleri ve devlet destekli ve devlet dışı yasadışı ağlardaki istikrarı bozan çok çeşitli suçluları da güçlendirecektir. GNSS sahtekarlığı faaliyetleri, küresel seyir güvenliğinden sivil finans, lojistik ve iletişim sistemlerine kadar her şeyi tehlikeye atmaktadır.