İyi İletişim ve İyi Dinleyici İlişkisi

Dinleme becerisi, evrensel olarak övülen bir beceri olsa da terapistlerin aldığı eğitim dışında nadiren açıkça öğretilir. 2015 yılında yapılan bir araştırma, akredite edilmiş işletme bölümlerinin yüzde 78’inin “sunum yapmayı” bir öğrenme hedefi olarak belirttiğini, ancak sadece yüzde 11’inin “dinlemeyi” öğrenme hedefleri arasına aldığını gösterdi.

“Aktif dinleme”nin üç yönü vardır:

Bilişsel: Diğer kişiden aldığınız açık ve örtük tüm bilgilere dikkat edip bu bilgileri anlamak ve birleştirmek.

Duygusal: Karşılaşabileceğiniz kızgınlık ve can sıkıntısı gibi herhangi bir duygusal tepkiyi yönetmek de dahil olmak üzere, konuşma sırasında sakin ve şefkatli kalmak.

Davranışsal: İlginizi ve karşıdakini anladığınızı sözlü ve sözsüz olarak iletmek.

İşte size dinleme konusunda yardımı dokunacak dokuz önemli ipucu;

1. İnsanların son birkaç kelimesini onlara tekrar edin.

Verdiğimiz ipuçlarından yalnızca bunu hatırlayıp uygulamanızın bile büyük etkisi olacaktır. Söylenen son birkaç sözcüğü tekrar etmek karşınızdaki kişiye dinlendiğini hissettirir, konuşma sırasında odaklanmanızı sağlar ve ikinizin de düşüncelerini toplaması veya duygusal bir tepkiden normale dönmek için bir duraklama sağlar.

2. Anlatılanları gerekmedikçe “kendi kelimelerinizle ifade etmeyin.”

Birçok araştırma, doğal görünmese de doğrudan tekrarın işe yaradığını göstermiştir. Bununla birlikte, muhatabınızın söylediklerini kendi sözcüklerinizle ifade etmek, hem duygusal sürtüşmeyi hem de iki taraf üzerindeki zihinsel yükü artırabilir. Bu yöntemi yalnızca doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol etmeniz gerektiğinde kullanın ve açıkça “Anladığımdan emin olmak için bunu kendi kelimelerimle ifade edeceğim” deyin.

3. Dinlediğinizi gösteren doğal sözsüz ipuçları kullanın.

Göz teması, dikkat gösteren bir beden duruşu, baş sallama gibi sözsüz ipuçları önemlidir. Ancak kendinize düzenli göz teması kurmayı hatırlatmakla meşgulken birinin sözlerine dikkat etmek zordur. Bu tür davranışlar önemli bir alışkanlık değişikliği gerektiriyorsa, bunun yerine konuşmanın başında insanlara biraz tepkisiz olabileceğinizi söyleyip sabırlı ve anlayışlı olmalarını isteyebilirsiniz.

4. Sözsüz ipuçlarına dikkat edin.

Aktif dinleme, bir konuşmada aldığınız açık ve örtük bilgilere dikkat etmenizi gerektirir. Kelimelerin arkasındaki motivasyon ve duygu genellikle ses tonu, yüz ifadesi ve beden dili gibi sözsüz ipuçlarıyla ifade edilir.

5. Gerektiğini düşündüğünüzden daha fazla soru sorun.

Bunu yapmak diğer kişiye daha iyi dinlendiğini hissettirir, mesajını tam olarak anlamanızı sağlar ve de önemli ayrıntıların gözden kaçırılmadığından emin olmanızı sağlayan bir hatırlatıcı görevi görür.

6. Dikkat dağıtıcı unsurları mümkün olduğunca azaltın.

Gürültüden, kesintilerden ve diğer harici dikkat dağıtıcılardan kaçınmalısınız. Ancak iç dikkat dağıtıcılarınızı en aza indirmek de önemlidir. Kafanızı başka bir konu meşgul ediyorsa yeniden odaklanmak için gayret sarf edin. Bir konuşmanın sizi üzebileceğini biliyorsanız, içeri girmeden önce mümkün olduğunca kendinizi sakinleştirin.

7. Eksiklikleri baştan belirtin.

Bir sohbete başlarken, günün erken saatlerinde yapılan bir sürü yoğun diyalogdan dolayı yorgun olmanız, tartışılan konuya aşina olmamanız veya başka herhangi bir nedenle vasat bir dinleyici olabileceğinizi biliyorsanız bunu diğer kişiye hemen belirtin. Konuşma sırasında dikkatiniz dağılırsa veya bir noktayı tam anlayamazsanız bunu söyleyip diğer kişiden söylediklerini tekrar etmesini isteyin.

8. Karşınızdaki kişi konuşurken bir yandan cevabınızı düşünmeyin.

Karşınızdaki kişi konuşmayı bitirdikten sonra yanıtınızı oluşturmak için kısa bir süre durun. Bu bilinçli bir çaba gerektirecektir! İnsanlar diğer insanların konuşma hızından dört kat daha hızlı düşünür. Bu yüzden dinleyici olduğunuzda yedek bir beyin gücünüz vardır. Bu gücü odaklanmak ve mümkün olduğunca fazla bilgiyi özümsemek için kullanın.

9. Duygularınızı takip edin.

Duygusal bir tepkiniz varsa konuşmanın hızını yavaşlatın. Söylenenleri daha fazla tekrar edin ve nefesinize dikkat edin. Karşınızdaki kişinin ilgisini kesmesine neden olacak şekilde yanıt vermemelisiniz. Kaçınılması gereken ve farkında olmayabileceğiniz bir davranış da duymak istemediklerinize kulağınızı kapamaktır. Duymak istemediğiniz mesajları hiçe saymak veya bunlardan mazeret uydurarak kurtulmak gibi kolay savunma mekanizmalarına düşmemelisiniz.

Önemli noktalarını size aktarmaya çalıştığım yazını tamamı için KAYNAK linkini ziyaret edebilirsiniz.

5/5 - (4 votes)